Hafta Sonu Kaçamaklarının Vazgeçilmez Adresi: Abant

Hem kışı, hem de baharı ile dört mevsim birbirinden farklı güzelliklere ev sahipliği yapan Abant, mutlaka görmeniz gereken yerler listenizin ilk sıralarına aday diyebiliriz. Ankara ve İstanbul gibi büyük şehirlere yakın konumuyla hemen herkesin kolayca ulaşabileceği, hafta sonu kaçamakları için eşsiz yerlerden.

Şehrin kalabalığından, gürültüsünden ve boğucu gri renginden yakınanların imdadına muazzam doğasıyla yetişen Abant, size huzur dolu bir hafta sonu ve eşsiz bir deneyim vadediyor.  Elinizin altında böyle bir fırsat varsa ve daha önce Abant’ı ziyaret etmediyseniz bu yazımdan sonra yolculuk hazırlıklarına başlayacağınızı garanti ediyorum.

Muhteşem doğası, kendine has güzellikleri ve her mevsim birbirinden farklı renkleri ile ülkemizin bir cennet olduğu gerçeğini bize bir kere daha kabul ettirdi. Hal böyle olunca bir kere gitmek o eşsiz doyum hissine ulaşmak için elbette ki yeterli olmuyor. Asla bitsin istemediğimiz bu benzersiz deneyimin ardından bir Abant gezi rehberi çıkarmayı da ihmal etmedim. Şimdiden iyi okumalar.

Abant’a Ulaşım

İstanbul ve Ankara’yı başlangıç noktası kabul edersek alternatif ulaşım yolları arasında direkt olarak otobüs seçeneği maalesef bulunmuyor. Bolu merkez ve ilçelerinden Abant’a dolmuş, minibüs ya da taksi aracılığıyla ulaşabilirsiniz. Eğer özel aracınızla ve İstanbul’dan ulaşım sağlayacaksanız, TEM yolunu takip ederek önce Kaynaşlı ayrımından devam edip daha sonra Bolu Dağı çıkışının hemen ardından Abant sapağına dönerek yaklaşık olarak 3 saatlik bir yolculuğun sonrasında Abant’a ulaşabilirsiniz.

Ankara’dan yola çıkıyorsanız, Bolu’yu geçtikten sonra Abant sapağından dönerek yaklaşık olarak 2 saatte ulaşabilirsiniz. Eğer bu bölgeden çok uzaktaysanız ve hava yolunu kullanarak Abant’a ulaşım sağlamak istiyorsanız en yakın havaalanı 230 kilometre uzaklıktaki Ankara Esenboğa Havaalanı. Burada indikten sonra yukarıda bahsettiğim yoldan Abant’a ulaşmanız mümkün.

Abant’ta Konaklama

Abant konaklama konusunda birçok alternatif bulunuyor. Siz de benim gibi bir yandan bu eşsiz deneyimin tadını çıkarırken bir yandan da rahatlığından ödün vermek istemeyenlerdenseniz bütçenize uygun olan oteller arasından seçim yapabilirsiniz. Böyle güzel bir manzarayı bulmuşken birkaç gün dinlenmeli : )

Abant’ta oteller, çoğunlukla tabiat parkına çıkan yol üzerinde ve göl kıyısında konumlanmış durumda. Bütçeniz sınırlıysa ve konaklamaya çok fazla para vermek istemiyorsanız göl kenarındaki otellere kıyasla daha uygun fiyatlı olan Abant yolu üzerindeki otelleri veya pansiyonları tercih edebilirsiniz.

Ancak kaldığınız yerden yeşil ile mavinin muhteşem uyumu eşliğinde eşsiz bir deneyim yaşamak isterseniz ve cebinizdeki akrebi gelmeden salı verdiyseniz Abant Palace Hotel ve Büyük Abant Hotel tavsiyelerimiz arasında. Bunların yanı sıra bu muazzam manzaraya çadır kampıyla bambaşka bir boyut kazandırmak isterseniz de bölgede kamp yapabileceğiniz alternatifler mevcut.

Abant Gezilecek Yerler

Abant’a nihayet gitmeye karar verdiyseniz ve “Abant gezilecek yerler” araştırmanıza başladıysanız bu kısım Abant gezi rehberinin en önemli bölümü olacaktır. Kış aylarında soğuktan titrerken buz tutmuş gölün karşısında sıcacık kahvenizi yudumlarken, bahar aylarında yeni açan çiçeklerin o muazzam renk cümbüşünü doğanın kulaklarınızın pasını silecek sesiyle taçlandırabilirsiniz. Uzun lafın kısası her mevsim huzur bulabileceğiniz, temiz havanın tadına varabileceğiniz, cennetten bir köşe Abant. Lafı uzatmadan Abant’ta gezilecek yerler listemize geçelim.

Abant Tabiat Parkı

Şehrin boğucu gri havasından kaçmak isteyenlerin ve nefes almak nedir unutanların en uğrak noktalarından bir tanesi şüphesiz Abant Tabiat Parkı. İnstagram’da ve diğer sosyal medya mecralarında yüzlerce kez gördüğünüz o muhteşem manzaralardan bir kısmı Abant Gölü Tabiat Parkı’na ait. Henüz tabiat parkına gelmeden kilometrelerce önceden doğal bir yeşillik sizi karşılıyor. Köknar, çam, kestane, kavak, gürgen gibi daha birçok türün oluşturduğu bitki örtüsüne ev sahipliği yapan park, eğer büyük şehirden geliyorsanız ve Abant’ta ilk gününüzse başınızı döndürebilir. 1988 yılında Tabiat Parkı olarak koruma altına alınan 1196 hektarlık alanda yeşilin bütün tonlarını görebilmeniz mümkün. Bu tabiat parkı için detaylı anlatımı Abant Gölü Tabiat Parkı yazımda bulabilirsiniz.

Örmeci Yaylası

Eğer bahar aylarında ziyaret ediyorsanız doğanın huzur verici sesiyle ve rengârenk manzarasıyla sizi karşılayan Örmeci Yaylası, Abant gezilecek yerler listemizin ikinci sırasında. Bu muhteşem manzaraya uzaktan bakmak kadar içine girmek, yeşilin büyüsüne kendinizi kaptırmak da oldukça cezbedici. Biz yürümekten kendimizi alıkoyamadık, öyle ki kendinizi bir kere kaptırırsanız her bir metrekaresini yürümek isteyecekseniz. Buraya gidiyorsanız mutlaka piknik için gereken malzemeleri de yanınızda bulundurun. Ayrıca bol bol fotoğraf çekin, her anınızı ölümsüzleştirin. Eğer yeşili görünce kamp havasına bürünenlerdenseniz keyifli dakikalar geçirmek için çadır kiralayabilir, kamp alanlarına konaklayabilirsiniz.

Sinekli Yaylası

Abant gezilecek yerler listemize bir diğer doğal güzellik olan Sinekli Yaylası ile devam ediyoruz. Yaklaşık olarak 100 dekarlık bir alanda yer alan yayla; trekking, kamp, bisiklet gezileri, safari gibi doğa aktivitelerine ev sahipliği yapıyor. Özellikle Temmuz ayında buraya geldiyseniz, her yıl Temmuz’da düzenlenen Sinekli Yayla Şenlikleri ile tatilinize renk katabilirsiniz.

Yedigöller Milli Parkı

Yedigöller, adından da anlaşılacağı üzere 7 adet gölden oluşan, her bir gölün birbirine bağlı olduğu ve içerisinde yeşilin bütün tonlarını görebileceğiniz bitkilerin, ağaçların bulunduğu muhteşem güzellikteki bir tabiat parkı. Milli park içerisinde bulunan göller ise; Nazlıgöl, İncegöl, Kurugöl, Sazlıgöl, Büyükgöl, Deringöl ve Seringöl. Abant tatilinizde mutlaka gelip görmeniz gereken yerlerden bir tanesi Yedigöller Milli Parkı. Doğanın tüm renklerini bir arada görme deneyimine sahip olmanızın yanı sıra eğer sonbahar aylarında ziyaret ediyorsanız sizi karşılayan manzaraya hayran olmamak elde değil. Ancak Abant’a günübirlik geldiyseniz aynı gün içerisinde Yedigöller turunu da sıkıştırmanız biraz zor. Dolayısıyla tatilinizin bir gününü buraya ayırmalı ve bu doğal güzelliğin tadını doyasıya çıkarmalısınız.

Samandere Şelalesi Tabiat Anıtı

Samandere köyünde bulunan Samandere Şelalesi, 1988 yılında Orman Bakanlığı tarafından Tabiat Anıtı olarak koruma altına alınmış, doğa yürüyüşü, kamp ve piknik gibi imkânlarıyla Abant’ta mutlaka görmeniz gereken yerler arasında. Gözlerinizi kapatıp kulağınızı şırıl şırıl akan şelalenin büyüleyici sesine verdiğinizde bütün yorgunluğunuzu unutup, kendinizi bambaşka diyarlarda bulabilirsiniz.

Abant Köy Pazarı

Söz konusu yer Abant olunca gezilecek yerler listesi de haliyle yaylalar, şelaleler gibi doğal güzelliklerden oluşuyor. Bu kadar dağ, bayır, çiçek, böcek yeter diyorsanız sıradaki mutlaka görmeniz gereken yer Abant Köy Pazarı. Yöresel yemeklerden hediyelik eşyalara kadar birçok ürünün bulunduğu köy pazarı, köy halkıyla kaynaşmak ve yörenin kültürü hakkında fikir edinmek için mükemmel bir alan. Köylü pazarından, yöre halkının doğal ürünlerle üretmiş olduğu dağ reçellerinden, peynirlerden, tereyağından, Abant’a özgü fındık ve pestillerden satın alabilir, bu eşsiz lezzetleri deneyebilirsiniz.

Abant’ta Yapılabilecek Aktiviteler

Eğer doğa aşığıysanız ve bir hafta sonu kaçamağı için Abant’ı tercih ettiyseniz, burada hatıralarınız arasına eşsiz deneyimler katacağınızdan emin olabilirsiniz. Abant gezilecek yerler listemizin ardından Abant’ta neler yapabileceğinize dair bazı deneyimlerimizi paylaşalım istedik.

Göl çevresinde yürüyüş yapın

Yürümeyi seven var, sevmeyen var. Ancak buraya geldiyseniz yapacağınız en güzel aktivite, tabii ki göl çevresinde yürümek. Hele Abant’ta ilk gününüzse ve yoğun iş temposunun yorgunluğuna bir de yol yorgunluğu eklenmişse bütün stresinizi, yorgunluğunuzu ciğerlerinize çektiğiniz temiz hava ve muazzam bir manzara eşliğinde yürüyerek atabilirsiniz.

Faytona binin

“Tatile geldik, yürüyecek miyiz bir de?” diyenlerdenseniz, tatil ruhunuzu kaybettiğinizi üzülerek söyleyebilirim 🙂 Ancak merak etmeyin, bütün bu doğal güzelliğin ve oksijenin tadını çıkarabileceğiniz bir alternatif daha sunuyorum. Faytonla göl çevresini gezmek; bütün bu doğal güzelliklerin tadını çıkarmak ve tatilinize biraz olsun nostalji katmak için uygun bir tercih olabilir.

Doğanın tadını doyasıya çıkarın

Eğer siz de bizim gibi şehrin gürültüsünden ve kargaşasından kaçmak için Abant’ı tercih ettiyseniz yapacağınız en güzel aktivite, kulaklarınızı doğanın huzur dolu sesine vermek ve yeşille mavinin muazzam uyumuna kendinizi kaptırmak olacaktır. Bahar ve yaz aylarında gittiyseniz yeşilliğe uzanın, kış aylarında gittiyseniz karların üzerinde özgürce yuvarlanmanın tadını çıkarın.

Gölde sandalla gezin

Eğer kış aylarında gitmediyseniz ve göl donmamışsa sandalla gölde yapacağınız bir gezinti, tatilinize unutulmaz hatıralar katabilir. Dışarıdan olduğu kadar gölün içerisinden de muazzam bir manzara sizi bekliyor.

Göl manzarasına karşı güzel bir yemeğin tadını çıkarın

Yeşilliğin ortasında göz alıcı bir güzellikte kendini gösteren göle karşı bir restoranda yenilen yemeğin tadı, sanırım hiçbir yerde yok. Aman dikkat edin, kilo almayın. Zira insan burada yemelere doyamıyor, tecrübeyle sabit. Özellikle sabah erkenden yapacağınız bir köy kahvaltısı, güne zinde ve enerjik başlamanın en güzel yolu. Abant’ın meşhur kırmızı benekli alabalığını da denemeyi unutmayın.

Bol bol fotoğraf çekin

Yanınızda bir fotoğraf makinesi getirmeyi ve gördüğünüz her güzelliği ölümsüzleştirmeyi unutmayın. Çekeceğiniz her fotoğrafa İnstagram ‘da en az 200 like garanti ediyorum : ) Tabii fotoğraf çekeyim derken anı yaşamayı ihmal etmek de olmaz. Benim Abant gezi rehberini oluştururken anlatacaklarım bu kadar. Umarım sizde burada gezerken mutlu anılarla dönersiniz.